Kültür Koleji, İstanbul Kültür Üniversitesi ve Kültür Koleji Vakfı Kurucusu Akıngüç Ailesi tarafından; bilim, sanat ve düşünce insanlarını teşvik amacıyla düzenlenen “Akıngüç Ödülleri” sahiplerini buldu. Ödül töreni, 18 Aralık Çarşamba günü Bakırköy yerleşkesi Ataköy binasındaki Önder Öztunalı Konferans Salonu'nda gerçekleştirildi. Bu yıl "Sağlıkta Yapay Zeka Uygulamaları" başlığında düzenlenen 2024 Akıngüç Ödülünü "Genomik Veri Paylaşımında Gizlilik Sorunları: İşaretler ve Çözümler" konulu çalışmasıyla Doç. Dr. Ercüment Çiçek alırken, Akıngüç Mansiyon Ödülünü Abdominal Organların Tıbbi Görüntüleme verilerinden segmentasyonunu ele alan “CHAOS challenge - Combined (CT-MR) Healthy Abdominal Organ Segmentation” başlıklı çalışmasıyla Prof. Dr. Mustafa Alper Selver kazandı.
Dr. Bahar Akıngüç Günver: Nitelikli Eğitim için Araştırmayı ve Araştırmacıları Desteklemeye Devam Edeceğiz
Mütevelli Heyet Başkanımız Dr. Bahar Akıngüç Günver, Akıngüç Ailesi adına paylaştığı mesajda ödüllerin amacını şöyle özetledi:
“Nitelikli eğitim hizmetinin sürdürülebilirliği; bilim, kültür, düşünce ve sanat alanındaki emeği desteklemekle mümkün. 65 yıldır Kültür markasıyla eğitim alanında hizmet veren aile işletmemiz, nitelikli eğitim için araştırmayı ve araştırmacıları desteklemeye devam edecek.”
Prof. Dr. Fadime Üney Yüksektepe: Bir Araştırmacı En Başta Daima Soruları ile Yalnızdır
Rektörümüz Prof. Dr. Fadime Üney Yüksektepe ise konuşmasında, sağlık alanında yapay zeka uygulamalarına yönelik çok değerli çalışmaların Akıngüç Ödülüne başvurduğunu belirtti. Araştırmaya yönelik emeğin paha biçilmez olduğuna dikkati çeken Rektörümüz; “Bir bilim ve düşünce insanının, bir sanatçının dünyayı, yaşamı anlamaya dair duyduğu merak, yorumlamak için sahip olduğu heyecan paha biçilmezdir. Başlangıç öyküsünde ise bir araştırmacı en başta daima soruları ile yalnızdır. Anlamak, ispatlamak için çıkılan ve tutkuyla sürdürülen bir araştırma yolculuğunun ne kadar yorucu ve zahmetli olduğunu özellikle akademisyenler ve eğitimciler bilir. Eğitimdeki 65 yıllık deneyiminde bilim, sanat ve düşünce insanlarının emeğine saygıyı vurgulayan Kurucumuz ve Onursal Başkanımız İnş. Yük. Müh. Sayın Fahamettin Akıngüç ve Akıngüç Ailesi de bu duruşu, Akıngüç Ödülleriyle somutlaştırmışlardır.” ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Akhan Akbulut: Bu Çalışmalar Hem Ülkemiz, Hem Sağlık Hem de Bilim Dünyası Adına Umut ve Onur Verici
Akıngüç Ödülü 2024 Seçici Kurul Başkanı & Bilgisayar Mühendisliği Bölüm Başkanımız Prof. Dr. Akhan Akbulut, 65 başvurunun yapıldığı Akıngüç Ödülü 2024 sürecini aktardığı konuşmasında şunları söyledi:
"Sayın misafirler, değerli meslektaşlarım ve sevgili öğrenciler; bugün sizlerle, İstanbul Kültür Üniversitesi Rektörlüğü tarafından her yıl düzenlenen ve Akıngüç Ailesi’nin adını taşıyan bu özel ödül töreninde bir araya gelmenin mutluluğunu paylaşıyorum. Akıngüç Ödülü, kurucularımızın vizyonunu ve bilimsel araştırmalara verdikleri önemi yansıtarak her yıl bilime ve topluma katkı sunan çalışmalara destek olma amacını taşımaktadır.
Bu yılın Akıngüç Ödülü’nün konusu, güncel bir başlık olarak "Sağlık Bilimlerinde Yapay Zeka Uygulamaları" olarak belirlenmiştir. Yapay zekanın, son yıllarda bilimsel araştırmalara sağladığı hız ve çözüm odaklı yaklaşımlar, hem akademik hem de toplumsal düzeyde devrim niteliğinde gelişmeler sunmaktadır. Bu yıl düzenlenen 2024 Nobel Ödülleri’nde, hem kimya hem de fizik dallarında yapay zekanın etkilerini görmek bizler için son derece ilham verici oldu. Kimya dalında, yapay zeka destekli protein tasarımı üzerine yapılan çalışmalar, bilimsel keşiflerde yapay zekanın katalizör rolü oynadığını gözler önüne sermiştir. Fizik dalında ise, yapay zekanın karmaşık fiziksel sistemlerin modellenmesinde ve simülasyonunda sunduğu yenilikçi yaklaşımlar ödül kazanan çalışmalar arasında yer aldı. Bu iki örnek, yapay zekanın bilimsel araştırmalarda nasıl dönüştürücü bir rol üstlendiğini açıkça göstermektedir. Aynı ivmeyle yapay zekanın sağlık bilimleri gibi kritik alanlarda da benzer çıkışları desteklediğini görmekteyiz. Bu teknoloji, hastalıkların erken tanısı, kişiselleştirilmiş tedaviler ve toplum sağlığı stratejilerinin geliştirilmesi gibi pek çok alanda yeni ufuklar açmaktadır.
Bu yılın ödül süreci, alınan yoğun ilgi ile özel bir anlam kazandı. Bu yıl, bilimsel araştırma makalelerine ek olarak proje başvurularını da kabul ederek değerlendirme yelpazemizi genişlettik. Toplamda 37 araştırmacının 64 başvurusunu değerlendirdik. Her bir başvuru, başvuru tipi, kalite ve etki, yenilik düzeyi ile başvuranın akademik araştırma profili gibi titiz kriterlere dayanarak incelendi. Ayrıca projeler ve makaleler; finansman kaynakları, bilimsel ve toplumsal etkileri, yenilik düzeyi, alıntı sayıları, etki faktörü ve başvuranların H-indeksi gibi nesnel ölçütlerle puanlandı. Çalışmalara verilen emek ve yaratıcılık, bizler için süreci hem ışık tutucu hem de seçim anlamında bir o kadar zorlu oldu. Bu süreçte emeği geçen Seçici Kurul üyelerimize teşekkür ederim. Değerlendirme kriterleri ışığında, bu yılın kazananlarını sizlerle paylaşmak isterim. Birincilik Ödülü, 'Privacy Challenges in Genomic Data Sharing Beacons and Solutions' başlıklı çalışmasıyla Doç. Dr. Ercüment Çiçek'e verilmiştir. Mansiyon Ödülü, 'CHAOS challenge - Combined (CT-MR) Healthy Abdominal Organ Segmentation' başlıklı makalesiyle Prof. Dr. Mustafa Alper Selver'e verilmiştir.
Her iki çalışmanın da alanlarında yenilikçi bir perspektif sunduğuna ve akademik literatüre önemli katkılar sağlayacağına inanıyoruz. Bilime olan tutkuları ve özverili çalışmalarıyla bizlere ilham verdikleri için kendilerini gönülden tebrik ederiz.
Konuşmamı sonlandırırken, katılımlarınız ve destekleriniz için herkese teşekkür ederim. Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün, Türk Milletine hedef olarak gösterdiği 'çağdaş uygarlık seviyesinin de üstüne çıkmak' için izlenecek yolun 'ilim ve fen' olduğunu vurguladığını hatırlatmak isterim. Atamızın 'Dünyada her şey için, medeniyet için, hayat için, başarı için en gerçek yol gösterici ilimdir, fendir' sözünden ilham alarak, bilimin ışığında ilerlemeye devam edeceğiz. Teşekkür ederim."
Ara
19
2024
0